Kuru kayısı, bilindiği üzere taze kayısıların özel tekniklerle kurutulması ile üretilir. Bu kurutma işlemi, güneş altında ve doğal yöntemlerle yapılırsa, elde edilen ürüne günkurusu kayısı denmektedir. Günkurusu kayısılar, daha koyu bir renge sahip olur. Ancak içerdikleri vitamin, mineral ve faydalar bakımından, her iki tip kayısı arasında bir fark yoktur.
Kuru kayısının faydaları, İbn-i Sina’nın modern Batı tıbbının kaynaklarından biri olan “Tıbbın Kanunu” isimli eserine dahi konu olmuştur. Nitekim güncel araştırmalar, kuru kayısı tüketimi ile uzun ömür arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Kuru kayısı tüketiminin sağlığa olan katkılarını şöyle belirtmek mümkündür:
Demir bakımından en zengin gıdalardan biridir. Bu nedenle, anemi tedavisinde sıklıkla kullanılır. Demire ek olarak bakır da içerdiğinden, ruh halinin dengede kalmasına da yardımcı olur ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini artırır.
Diyet lifi oranı çok yüksektir. Sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olur ve kabızlığı engeller. Ancak çok fazla tüketilmesi, ishale neden olur.
En önemli potasyum kaynakları arasındadır. Kalp damar sağlığının korunmasına yardımcı olur ve aritmi hastalığına iyi gelir. Kas gelişimine de faydası vardır. Bu nedenle küçük çocukla tarafından da tüketilmesi tavsiye edilir.
Yüksek oranda magnezyum içerdiğinden, kan basıncını doğal olarak dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür.
A vitamini kaynağı olduğundan, görme gücünü artırır ve göz hastalıklarının oluşumunu engeller. Aynı nedenle, cilt sorunlarına da iyi gelir. Kuru kayısı, egzama tedavisinde dahi kullanılmaktadır.
Kuru kayısı içinde şeker bulunmaz. Glisemik indeksi son derece düşüktür ve kan şekerini yükseltmez.
Kuru kayısı, uzun süreler boyunca depolamaya uygun bir gıdadır. Üç ay içinde tüketecekseniz, Uğur derin dondurucunuzun kapağa yakın bir kısmında depolamanız önerilir. Daha uzun süreler için, derin dondurucunun zemin kısmına yerleştirmeniz daha uygun olacaktır.