Besleyici bir içecek olan boza, leziz tadıyla birçok kültürü etkilemiş ve geniş bir coğrafyada tüketilmeye başlanmıştır. Önceleri Mısır ve Kuzey Afrika sahillerinde görünen boza, tüccarlar sayesinde Balkanlar’dan Uzak Doğu’ya kadar yayılmıştır. Türk kültüründeki etkisi ise çok köklüdür. 14. yüzyılda İbn Battuta’nın bu içeceği bir Türk içeceği olarak ele aldığı bilinmektedir. O zamandan günümüze boza vazgeçilmez bir tat olarak ulaşmıştır.
Boza; darı irmiği, mısır, şeker ve sudan üretilir. Mayalı bir içecek olan bozanın tadı, şişelendikten kısa bir süre sonra mayhoşlaşmaya başlar. Çünkü şişelendikten sonra da fermentasyon süreci devam eder. Bu, pek çok tüketicinin tercih ettiği bir lezzettir. Günümüzde kullanılan teknoloji ve üretim teknikleri sayesinde bozanın raf ömrü eskisine göre çok daha uzundur.
Mayalı bir içecek türü olan boza içerdiği laktik asit bakterileri sayesinde probiyotiktir. Böylece sindirim sistemini destekler ve bağışıklığı güçlendirir. Emziren annelerin daha fazla süt vermesini sağlar. Ödem attırıcıdır. Antioksidan özelliğiyle kanserojen maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Boza vitamin açısından oldukça zengin içeriğe sahiptir. İçerisinde A, B6, B12, C ve E vitaminleri bulunur. İçerdiği karbonhidrat ve vitamin kompleksleri ile özellikle sporcular ve yoğun işlerde çalışan kişilerce tercih edilebilecek bir besin kaynağıdır. Hazmı kolaylaştırır. Zihin açıcıdır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.